Dolardaki Birinci Perde Kapanıyor
Mart 2020’de Çin’de başlayan COVID-19 salgını küresel ticareti durdurarak dünya ekonomilerini etkiledi. Türkiye, parasal genişlemeye devam ederek şirketleri desteklemeye çalıştı ve düşük faiz politikasıyla sanayi şirketlerinin kârlarını artırdı. Ancak bu süreçte ithalatla rezervler hızla azaldı ve faizlerin zorla indirilmesi enflasyon sorununu derinleştirerek döviz kaçışını hızlandırdı.
Parasal Büyüme ve Enflasyon Sorunu
Parasal büyüme, şirketlere olumlu etki yaparken enflasyonu artırdı. Aynı zamanda rezervlerin tüketilmesi ve kur artışı da dış girdi maliyetlerini yukarı çekti, bu da enflasyonun ikinci bir nedeni oldu. Bu süreç, dolardaki birinci perdeyi gösteren mavi grafikle ortaya çıktı.
Ekonomistlerin Görüşleri
Ekonomist Evren Devrim Zelyut, dolardaki hareketlilik ve enflasyon sorununu değerlendiriyor. Zelyut’a göre, parasal genişleme ve düşük faiz politikası şirketleri desteklerken, enflasyonu artırarak ve döviz kurlarını yükselterek ekonomiye zarar veriyor. Bu durum, dolardaki birinci perdenin kapanmasına yol açıyor.
Ekonomik Etkiler
Dolardaki hareketlilik ve enflasyonun artması, tüketici fiyatlarını olumsuz etkiliyor ve halkın satın alma gücünü düşürüyor. Aynı zamanda döviz kurlarındaki yükseliş, ithal girdi maliyetlerini artırarak işletmelerin rekabet gücünü azaltıyor. Dolardaki birinci perdenin kapanması, ekonomik istikrar açısından endişe verici bir durumu işaret ediyor.
Özetlemek gerekirse, Türkiye’nin parasal genişleme politikaları ve düşük faiz oranları şirketleri desteklerken enflasyon sorununu derinleştiriyor ve döviz kurlarında hareketlilik yaratıyor. Ekonomistler dolardaki birinci perdenin kapanmasını endişeyle karşılıyor ve ekonomik istikrarın sağlanması için önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.